25 Eylül 2010 Cumartesi

Bu yazı sadece bi iç dökme

Moda gelip geçiyo.Her sene yeni bişey çıkıyo ve o şey daha öncede moda olduğu halde sanki ilk defa görüyomuş gibi kapışılıyo.Tam bi tüketim çağı çılgınlığı...ama seviyoruz.Özellikle sonbahar kış koleksiyonlarına bakarken ağzımın suyu akmıyo değil:) Heraklietos'un ünlü bi sözü vardı; değişmeyen tek şey değişimin kendisidir...Moda söz konusu olduğunda da değişmeyen tek şey güzelliktir.Herşey güzellik için.Herşey de güzelliğe bağlı.Şimdi hassas biri buna tepki gösterip aslında böyle olmamasını istediği için yada buna tepki vermek ona daha etik geleceği için yooo hayır falan diyecektir.Ama bu böyle.Her yeni gün başka bi örneğiyle karşılaşıyorum ve şaşırmaya devam ediyorum.Şunu anladım ki günümüzde çirkin diyemicem çünkü bu kelime aslında anlamını yitirdi artık, bakımsız demek daha doğru, biraz bakımsızsanız yada biraz fazla kilonuz varsa insanların gözünde bir hiçsiniz.Tabiki bu herkes için geçerli değil ama toplumun çok büyük bi kesimi için bu böyle.Çirkin kabul edilen insanlar toplumda ne yeteri kadar seviliyo ne de değer görüyo.İnsanları dış görünüşlerinden dolayı acımasızca yargılıyoruz.Üstelik şaşırdığım şey bunu sadece gençler - günün çocukları - yapmıyo, orta yaşlı olarak adlandırılan insanlar bile yapıyo.Bunun tek sorumlusu medya ama...Medya insanları bu hale getirdi.Eskiden erkeklere kızılırdı sadece dış görüşe önem veriyooo ayy ne çiğ diye şimdi kadınlar da o hale geldi.Peki ben bukadar yazıyorum işte toplum medya eğitim şart cart curt ben yapmıyo muyum bunu sanki...evet bazen bende yapıyorum.Ama enazından vicdanlıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder