21 Şubat 2012 Salı

Fırça Dosyası 1 : Yüz Fırçaları ve Muhafazası


   Makyajla ilgili tek bildiğim şey, kendi yaptığım basit ötesi günlük makyajdan ibaretken YouTube makyaj gurularından Pixiwoo' da gördüğüm bi göz makyajını falan evde kendi dandik fırçalarımla yapmaya çalışırdım; bi türlü olmazdı, iyi durmazdı. Beceriksiz olduğumu düşünürdüm. 
   Sonra benimde bi fırça setim olmalı belki de ondan olmuyodur dedim ve nette gezinirken tesadüfen E.L.F (Eyes Lips Face) markasıyla tanıştım. Duymamış olanlar için söyleyeyim, E.L.F Amerika' da Drugstore denilen Gratis tarzı ucuz kozmetik malzemeleri satan yerlerde satılan ve internet üzerinden de online alışveriş imkanı tanıyan çok uygun fiyatlı bi kozmetik markası. Pek çok ürünü 1 , 1.5 dolar gibi fiyatlardan satılan ELF' in, hala aynı mıdır bilmiyorum ama 30 dolara 10 parçalık bir fırça seti almıştım. Kesik uçlu pudra fırçası YouTube' da falan çok ünlüdür onun herkes sever onu ama ben hiç memnun kalmamıştım çok dandikti, yani plastik gibiydi kılları ve deli gibi dökülüyodu, ayrıca göz için olan fırçaları da yetersizdi. Kaldı ki bu fırçalarla da yapamadım beğendiğim göz makyajlarını ve attım hepsini, sevmediğim şeyleri evde tutmam genelde atarım çünkü gördükçe canım sıkılır boşa giden paralara... 
   Daha sonra iyi makyaja giden yolun iyi fırçalardan gittiğini farkettim ve tam o esnada Sigma'yla tanıştım. Sigma, Mac' e göre falan neredeyse yüzde 50 daha hesaplı oluşu ve benzer fırçaları satması sebebiyle cazip gelmişti. Önce tek tek aldım en temel fırçalardan sonra en büyük setinden aldım. Sigma'nın bazı fırçalarını sevdim ama bazılarını hiç sevmedim. Verdim bi kısmını... Kalite açısından Mac' le falan boy ölçüşemiyo bence ama idare eder, zaten detaylı incelerken hangilerini beğendiğimi söylicem ama şimdiki aklım olsa almazdım Sigmaları..Gider direk Mac alırdım kalan paralarla da Sue Devitt ve Louise Young' dan almayı istediğim fırçaları alırdım... Zaten sonra neredeyse hepsini Mac' ten aldım ve almaya da devam ediyorum. Ama işte herkes övüyo falan iyi olduğunu düşünüp alıyosunuz, daha realistik yorumlara ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum oyüzden zaten bu blogu açtım yoksa bu şekilde ürün tanıtan eden bi sürü blog, site var.
   Her neyse, öncelikle yüz fırçalarımdan başlıyım..Benim fırçalarımın hiç biri makyaj masasında falan açık olarak durmuyor. Eve çok toz girdiği için, açıkta duran fırçalar sürekli toz toplayacağından onları kapalı biyerde tutamanın daha iyi olacağını düşündüm.Yüz için kullandığım fırçalar, Sigma' nın büyük fırça setiyle gelen Roll-On şeklindeki fırçalıkta duruyo. Bu fırçalık, fırça girişlerinin sadece o sete uygun olması sebebiyle başka şeyler koymak istediğiniz zaman pek kullanışlı olmuyo ama ben hepsinin bi yerde durmasını istediğim için ısrarla zorluyorum ve sığdırmaya çalışıyorum.


Sol baştan başlayacak olursam;
   Nars' ın Bronzlaştırıcı Fırçası olarak satılan kalın keçi kılından yapılan fırçası...Bu çok sık ve kalın kıllı bi fırça olduğu için daha çok, yazın bronzlaştıcıyı fazla fazla sürmek istediğim zaman kullandığım bi fırça, kışın hiç kullanmadım diyebilirim.
Sonraki 2 fırça, Sigma' nın Top Kabuki ve Round Kabuki olarak satılan sentetikimsi fırçaları.. Bu fırçaları önce yüze verdiği his sebebiyle hiç sevmedim. Biraz fazla sentetik bi his uyandırıyo ve hareket ettirmesi biraz zor. Kesik uçlu olan Top Kabuki' yi pek çok blogda ve Youtube' da çok sevilen bi fondoten fırçası olarak görmüşsünüzdür. Ama benim nacizane deneyimlerimle bu fırçanın her tip fondotenle uyuşmadığını söyleyebilirim. Ne tip derseniz çabuk sabitlenen ve fazla kaygan olmayan fondotenleri uygulamaya pek müsait değil çünkü fırça da yüzde kaymayan bi fırça...
   Sigma Large Powder F30, Sigma' nın uzun saplı büyük pudra fırçası...Bunun bide kısa saplı ve fırça kısmı daha basık olanı vardı ki ben onu almamıştım. Bu fırça ilgili aklıma gelen ilk şey, Amerika' dan ilk geldiğinde paketini açtığım anda çok sevdim..İnanılmaz yumuşak ve akıcıydı - bu tam sağındaki içinde geçerli - fakat 1 kullanışta bile o yumuşaklık ve akıcılık kayboluyo ve yerini sinir olduğum yapış bi hisse bırakıyo, anlatması güç ama takılıyo adeta, samanlaşıyo... Fırça temizleyiciyle değil ama şampuanla falan derin temizlediğiniz zaman geri geliyo o ilk andaki hissi, ama zaten bu fırçalarla pudra ürünler sürüyorum derin temizlik yapamam ki sürekli :/  Mac' ten alınacak Sigma Fırçalar Listemde yer alıyor kendisi...
   Sigma Tapered Face F25 ise Large Powder'la aynı fırça kalitesine sahip tek özelliği ucu sivrileşen M.A.C 138' in muadili olan fırça, benim bronzlaştırıcı sürerken ve hemen hemen hergün kullandığım ama yukarda bahsettiğim sebeple çok sevmediğim ve Mac versiyonunu alacağım ( hatta Mac'lerde tükenmemiş olsa şuan kıyaslamasını yazıyor olacağım) fırçadır.
   Sigma Duo Fibre F50 ve yanında Mac versiyonu 187...Mac versiyonunu yeni aldığım ve daha sadece 1 kere fondoten sürerken kullanmama rağmen bunların arasındaki fark inanılmaz belli oluyo.. Öncelikle Sigma versiyonu fondoten sürerken berbat, iyi dağıtmıyor, sentetik kıllar Mac versiyonunkine göre daha az ve dizilişi daha farklı ve bu inanılmaz fark ediyor...Duo Fibre denilen yarı sentetik fırçalar, kullandığınız ürünü daha seyrek uygulamak için tasarlanmış...Özellikle de Mac Studio Fix Fluid gibi kapatıcılığı çok yüksek ve parmakla veya düz fondoten fırçasıyla, Mac 190 gibi, uygulandığında yüzde çok fazla duran fondotenler için ideal ama ben Sigma'yı bu hususta zayıf buldum ben ama yinede F50 ' yi krem allıklarda falan uygulamak için atmadım.
   Mac 190, bu fırça klasik bir fondoten fırçası. Ben seviyorum bunu özellikle de kapatıcılığı orta veya az seviyede olan fondotenleri sürerken. Mesela Beauty Blender süngerimin bile iyi sonuç vermediği, Mac ProLong Wear fondoteni en çok bu fırçayla sürdüğümde beğeniyorum cildimde.
   Mac 116, benim allık için aldığım bi fırçaydı. Hafif yassı bi yapısı var ben çok seviyorum. Tavsiye edeceğim bi fırça...
   Sigma Small Duo Fibre F55, F50' nin küçük versiyonu...Söylediğim şeyler aynen onun içinde geçerli, ben onu şuan sadece çok pigmentli allıkları hafif uygulayabilmek için kullanıyorum. Alırken ki amacım tabiki fondotendi...
Sigma Small Contour F05, bu fırça benim Sigmalar arasında sevdiklerimden...Geçenlerde aldığım Mac versiyonu 109' la pek aynı olmasa da bence güzel bi fırça. Mac versiyonuna göre kıllar daha sıkı, ucu küt gibi ve birazcık daha sert ama kesinlikle kontürleme işlemi için en az onun kadar verim alınır. Ben Chanel'in çok sevdiğim krem şeklindeki bronzlaştırıcısı Soleil Tan De Chanel'i Sigma olanla, toz halindeki kontürleme amaçlı kullandığım ürünleri ise Mac olanla uygulamayı düşünerek Mac versiyonu da almış bulunmaktayım yoksa bitanesi yeter yani..
   Mac 168, beyaz ve kesik şekliyle allık ve kontür amaçlı toz ürünler için birebir bi fırça. Ben nedense 109'u buna tercih ediyorum yani çok gerekli bi fırça değil kesinlikle. Ama ben allık ve kontür hatta bronzlaştırıcı için tek bi fırça almak istiyorum derseniz bunu alın derim. 109 allık için biraz fazla sıkı gelir ve kimse Heidi gibi yanaklar istemez dimi :)
   Mac 129, 116'ya göre daha pofuduk olan bu fırça hem allık hemde pudra için satılıyor. Ben allığı daha hafif sürmek istediğim zaman kullanıyorum çok sevdiğim bi fırça kendisi. Eğer ben pudramı da, allığımı da bronzlaştırıcımı da tek bi fırçayla uygulamak istiyorum derseniz sadece bunu alın derim. Özellikle bronzlaştırıcıyı tüm yüze hafifçe uygulamayı sevenler için ideal bi fırça. Bende el çantama atıyorum bunu genelde. Çok amaçlı olduğu için biyere giderken baya kullanışlı oluyo.
   En sondaki ise Mac 109, yukarda F05' i anlatırken değindiğim gibi boyutu itibariyle kontürleme için ideal, kılları bi hayli sık bir fırça. En sevdiklerimden biri, kesinlikle tavsiye ederim.

   Son olarak geldik kabukilere..Soldaki Sigma Buffer Kabuki, sağdaki ise NARS' ın Botan Brush denilen kabuki fırçası.
   Sigma Buffer, bi hayli yumuşak ve pudra için ideal ve ufak tefek bişey olduğu için ben bunu biyere giderken çantama atıyorum genelde. Özellikle de yazın bronzlaştırıcıyı sık sık tazelemek gerektiği için ben bunu alıyorum yanıma hem hafif uyguluyor hemde heryere sığıyor.
   Nars Botan Brush ise, oldukça büyük ve üst kısmı düz, kesik bi kabuki...Keçi kılından yapılan bu kabuki sert yapısına göre beklenmeyecek kadar yumuşak. Kılları çok sık, hiç yıkamadım henüz ama yıkanıdığında 3-4 günde anca kuruduğunu duymuştum. Fiyatı bi hayli pahalı, 75 dolara almıştım ben. Ne işe yarıyor derseniz, fazla olduğunu farkettiğim allık, bronzlaştırıcı ve pudrayı dağıtarak, birbirine karıştırmada ve daha doğal ve öğütülmüş bi görünüm oluşmak için kullanıyorum ben. Kesinlikle alınması gereken bi fırça aslında ama fiyatı buna çok büyük bi engel. 
   Mesela ben Pixiwoo'da falan fazla gelen allığı, bronzlaştırıcıyı pudra fırçasıyla dağıttıklarını görmüştüm ama ben yaptığım zaman pek etkili olmuyo. Botan ise anında siliyo gibi bişey baya etkili bu konuda ve ben elim ayarsız olduğu için sık kullanıyorum onu...
   Yüz fırçalarım bukadar. Sırada göz için kullandığım fırçalar var. Onlar da gelecek yazıda...
Şimdilik hoşçakalın :)

17 Şubat 2012 Cuma

Doğum Günü Alışverişi


   Kozmetik alışverişinin pek bi sebebe ihtiyacı yoktur ama kendime doğum günü hediyesi aldım diyelim :) İnsan kendini bazen şımartmalı, bu nasıl olursa olsun... 
   Bu yazı da benim blogumdaki diğer yazılar gibi, ürünlerin renklerini, dokularını yakından göstereceğim detaylı bir tanıtım yazısı olmayıp sadece benim o ürünle ilgili görüşlerim; nasıl kullandığım, neden aldığım, memnun kalıp kalmadığım şeklinde bir yazı olacak - zaten fotoğraf makinem de okadar iyi değil :) Merak ettikleriniz olursa zaten google görsellerden bakabilirsiniz milimetrik incelemelerine...
   Öncelikle bizim evin yakınındaki bir eczaneden zaten bir süredir kullandığım ve memnun kaldığım için bitince tekrar aldığım La Roche-Posay ' in Effaclar Duo, Cicaplast ve Ceralip' ini aldım. Ceralip' ten dudak bakımı yazısında bahsetmiştim zaten, diğerleriyle ilgili detaylı bir yazıda yazacağım çünkü La Roche-Posay cilt bakımı konusunda hem iyi, hemde piyasadaki diğer marka ve ürünlere göre çok daha uygun fiyatlı, ayrıca yapığı kampanyalarla da denemek isteyenlere iyi imkanlar sunan bi marka...
   Yine aynı eczaneden Sally Hansen' ın; tırnak diplerindeki lüzumsuz deriyi kısa sürede soyan jeli Instant Cuticle Remover' ı, E vitaminli tırnak yağını ve french manikürünün en üst kademesine sürülecek mükemmel pembe tonlu beyaz oje olduğunu düşündüğüm Crinoline ojeyi aldım.


   Daha sonraki hedefim Mac oldu. Sigma versiyonlarından pek memnun kalmadığım 187 ve 109 numaralı fırçaları aldım öncelikle. Yanlış anlaşılmasın Sigma fırçaları genel olarak seviyorum ve kullanıyorum fakat aldığım her fırçanın Mac versiyonunu aldıktan sonra keşke onları almasaymışım diye bi pişmanlık yaşadım. Çünkü gerçekten herkes internette basbas Mac' in aynısı olduğunu söylese de kesinlikle kalite açısından aynı değil. Bu farklılık bazı fırçalarda pek belli etmiyo kendini mesela 217' nin Sigma versiyonunda..Onu gerçekten seviyorum ve Mac' le arasındaki fark çok hafif ama fırçalar büyüdükçe fark da büyüyor diyebilirim, ayrıca Sigma olanlar çok dökülüyo bu da büyük bi dezavantaj...
   Biri krem biri toz olmak üzere 2 tane allık aldım. Şu sıralar çok pigmentli ve çok canlı renklerde allıklara bitiyorum. Bunun sonucunda Frankly Scarlet' i görür görmez ağzım sulandı, nasıl daha önce farketmemişim bunu diye bi kızdım kendime. Görünüşü korkutucu biraz ama 187' nin küçük versiyonuyla sürünce çok doğal bi kızarmışlık rengi veriyo oda insanı gençleştiriyo - evet canlı pembeler özellikle insanı daha genç gösteriyomuş bunu farkettim...


   Krem olan ise Mac' in en meşhur krem allıklarından biri olan Something Special. Henüz denemedim bunu yüzümde ama pembemsi bir turuncu...Krem allıklar yüzde daha doğal duruyor, özellikle de yaz için çok kullanışlı olacağını düşünüyorum.
   Mac' den son olarak da ProLong Wear Concealer' ın Nc20 rengini aldım. Aslında bende Nc25'i olan ve yüzüme koyu geldiği için bir açık tonunu almak istediğim Studio Finish Concealer'ı almayı hedefliyordum ama stokta kalmamıştı bende yerine, yüzde uzun süre kaldığını duyduğum ProLong Wear kapatıcıyı aldım. Şu sıralar kullandığım fondotenlerden biri olan ProLong Wear fondoten' den çok çok memnun olmasam da kapatıcıyı  özellikle de likit kıvamda olması sebebiyle denemek istedim. 


   Yeni takıntım kesinlikle Nars' ın farları, o yüzden Nars' a gitmişken far koleksiyonuma yenilerini eklemek olmazdı. Simli olanlar bile, benim gibi sim karşıtı bi insanın aklını alacak kadar güzel...



   Versailles oje, gerçekten tam bir saray rengi...Hafif süt karıştırılmış gibi açık ton bir altın, şampanya daha doğrusu. Bağdat Caddesi Nars' da deneyene kadar haberim yoktu böyle bi ojenin varlığından. Elimde çok iyi durdu çok beğendim, denemenizi tavsiye ederim.



   Diğer aldıklarım ise, Mandchourie ve Kalahari ikili farlar ve son olarak da Galapagos ve Coconut Grove tekli farlar...


   Solda yer alan Mandchourie, sağdaki ise Kalahari... Mandchourie' yi zaten kış koleksiyonunda yer aldığı için son zamanlarda sık sık görmüşsünüzdür. Bende bloglarda falan görmüştüm resimlerini hatta hiç beğenmemiştim :) 
   Koyu kahverengi gözlü bi insana böyle mavi, yeşil, mor gibi renkler hep bi uzak durulması gereken renklermiş gibi gelir ama önemli olan cildinizin ve gözünüzün rengine uyan doğru mavi yada yeşil tonunu seçebilmek. Ben aslında kendiminkini az çok biliyorum ama fotoğraflarda bu palete kesinlikle haksızlık ediliyor çünkü kot mavisi gibi görünen sağdaki rengi baya koyu bir mavi, hatta ben Nars' a lacivert far arayışıyla gittiğimde bunun o renk olduğunu gördüm ve o şekilde almaya karar verdim. En soldaki gümüşümsü renk ise içinde çok ilginç bir şekilde kot mavisi barındıran altın ışıltılı ve benim daha önce rastlamadığım bir renk. Bugün hatta bunu sürdüm ve çok şaşırdım, ciltte internetteki swatchlarından çok farklı duruyor, denemeden almamak lazım gelen ürünlerden bitanesi..
   Kalahari ise, insanı asla pişman etmeyecek ve hemen hemen herkese yakışacak bir far ikilisi. Şeftalimsi bir altın ve yine şeftalimsi bronz bi pembeden oluşuyor. Tam da Victoria Secret mankenlerinin kullandığı far renklerinden! Böyle renkler her renk gözü inanılmaz belirgin ve canlı gösteriyor bu nedenle Kalahari, Nars' ın en populer farlarından. Eğer sizde hafif ışıltısı olan, en doğal duran makyajınızda bile kullanabileceğiniz bir far arıyorsanız bu bence ta kendisi! Ayrıca Nars ikili farlar gün itibariyle 73 TL den satılıyor. Böylece tanesi 35 liraya geliyor ki bence 56 TL den satılan tekli far almaktan çok daha hesaplı ve mantıklı...


   Geldik tekli farlara...Tekli farları hem paletlere yada ikili farlara göre hesaplı olmayışı hemde kutuları sebebiyle kullanışsız oldukları için pek tercih etmiyorum ben aslında...Mac farları da hep refill (- dolum? ) şeklinde kutusuz olarak alırım ve 15'li far paletine koyarım. Bu şekilde hem daha uygun, hemde hepsi lazım olduğunda biarada bulununca daha kullanışlı oluyor. Fakat bende hayatımda bukadar güzel kahve tonları görmemiştim, ne  Mac' te ne de başka bi markada. Üstelik kahverengi far, kahverengi gözler için çok zor bi renktir aslında. Doğru tonu kullanılmadığında insanı bi anda Dilber Hala yapıverir.
   Sağda bulunan Galapagos, içerisinde altın simler bulunan yumuşak bi kahve, soldaki Coconut Grove ise mat bir bitter çikolata kahve...
   Aslında aklımda Mekong'u almak vardı. Oda simli bi koyu kahve fakat elimde denediğimde, Coconut Grove gerek tonu gerekse de mat yapısıyla daha kullanışlı göründü. 


   Bunlarda benim diğer tekli Nars farlarım... Sol üstten saat yönünde başlarsak, Nightbreed, Strada, Cyprus, Galapagos ve Coconut Grove...Şimdilik 5 tane, zaman ne gösterir bilemeyiz :))
   Bir alışveriş postunun da sonuna geldik, hepinize güzel günler...Ne şekilde olursa olsun kendinizi şımartmayı unutmayın ;)

Çok Beğeniyorum ; Dağınık Örgü

11 Şubat 2012 Cumartesi

NARS Danmari Palette


   Geçenlerde canımın sıkkın olduğu bir günde şu sıralar fena halde takıntı yaptığım Nars' ın yolunu tutmuştum. Hedefim bi süredir aklımda olan, Nars'ın meşhur farlarından Galapagos'u ve Desire allığı almaktı.  Bağdat Caddesi Nars' a gittim, bizim eve yakın olduğundan ve bir de ne göreyim , internette ağzımın sularını akıtarak baktığım Danmari palet orada duruyor! Böyle limited edition ürünler genelde pek buralara uğramadığı için çok şaşırdım görünce ve içerisinde bir bronzlaştırıcı, bir aydınlatıcı ile beraber dört tane de Nars' ın populer allıklarından bulunan bu paleti almak bana çok mantıklı geldi.
   Paletin içerisinde allık olarak; Orgasm, Desire, Super Orgasm ve Sin, ayrıca Casino bronzlaştırıcı ve Hungery Heart Duo aydınlatıcının sarı tonlu olan kısmı var. Bende Orgasm' ın tam boyu var aslında ama  Danmari, yüz için ihtiyaç duyduğum bütün ürünleri içeren bi palet olması sebebiyle bana çantaya atmak veya seyahate giderken götürmek için kullanışlı geldi. Allıkların boyutları, normal allıklardan biraz daha küçük ama 6'lı bu paletin fiyatını şuan tam hatırlayamasam da (165 veya 185 tl olabilir ) tek bir allığın 65 tl olduğunu düşünürsek bu palet oldukça hesaplıya geliyordu. 


   Sol baştan başlacak olursak, Hungery Heart aydınlatıcı buradan çok güzel gibi görünse de, sim sevmeyenlerin nefret edeceği bir aydınlatıcı çünkü sadece simden oluşuyor diyebilirim. Pudranın binlerce minik sim içereni...Ben beğendim ama dediğim gibi doğal görüntüden hoşlananlar simlerden dolayı sevmeyebilirler.
   Orgasm, artık herkesin bildiği bir allık oldu. Bilmeyenler google' dan bakabilir ama yinede fotoğraflarda kendi gibi çıkmayan, turuncu yansımalar içeren sedefli bir pembe...Benim yüzümde daha çok turuncumsu duruyor. 
   Desire, zaten almak istediğim bir allıktı bu paleti biraz da onun için aldım diyebilirim, yine fotoğrafların haksızlık ettiği, fosforlu denecek kadar canlı görünen sıcak tonlu mat bir pembe ve yüzde çok güzel ve canlı duruyor. Pembe allıklara herzaman biraz temkinli yaklaşsam da hiç korktuğum gibi çıkmadı. Palette tek mat allık ve benim şu sıralar en çok kullandığım diyebilirim.
   Casino, Nars' ın bütün bronzlaştırıcıları gibi içerisinde minik ışıltılar içeren bir bronzlaştırıcı. Ben bronzlaştırıcı olarak Casino' yu değil de Laguna' yı kullanıyorum aslında ama hazır palette var, onuda deneyeyim dedim.Casino, Laguna' dan biraz daha koyu ayrıca biraz daha sıcak tonlu sanırım ben Laguna' yı daha çok seviyorum.


   Fotoğrafta sol altta bulunan Super Orgasm, yine sim sevmeyenler için bir kabus...Orgasm' a göre daha pembe tonlu ve bir sürü, koca koca sim bulunduruyor içerisinde. Ben yanakta sim seviyorum o yüzden bu allıkla iyi anlaştım.
   Paletteki son allık olan, Sin' e gelecek olursak, onunla ilgili ilk söyleyebileceğim şey, Esra Erol'un allık rengi olması :) Esra Erol Sin'i mi kullanıyor bilemiyorum ama bu renk, onun allık rengi...Morumsu bir pembe tabi yine sedefli. Fakat yüzde mat gibi duruyor. Açıkçası pek benim rengim değil, pembe tonlu ciltlerde daha güzel duracağını düşündüğüm bir renk. Ayrıca pek benim gibi allık da canlı renkleri sevenlere göre de değil, daha çok doğal makyaj yapıldığında kullanılabilecek bir allık...
   Genel olarak bu paletten çok memnun kaldığımı söylebilirim, iyiki almışım dedim eve gelince... Eğer sizde Nars' ın allıklarını denemek istiyor fakat hangisini alacağınızı bilemiyorsanız bence hemen Nars'a koşun ve tükenmeden Danmari paleti alın derim...